ORFF YAKLAŞIMI
Alman Besteci Carl ORFF (1895-1982) tarafından geliştirilen bu yaklaşımda çocuğun ritm duygusunun ve yaratıcılığının geliştirilmesi amaçlanır. Bu yaklaşımda seviye ve yetenek farkı gözetilmeden bireylerin bir grup içinde kendini ifade etme ve yaratıcılık süreci yaşamaları önemlidir. Bu yaklaşımın en temel öğeleri;
- Dans,
- Müzik,
- Konuşma,
- Dil,
- Vücut ve hareket birlikteliğidir.
Bu temel öğeleri kullanarak Orff Yaklaşımı uygulandığında, çocukta müziksel açıdan gelişme sağlanır. Aynı zamanda bu gelişmeyle birlikte;
- Çocukta öğrenme disiplini,
- Grup sorumluluğu alma,
- Başkaları ile çalışmayı öğrenme,
- Dikkat becerilerinin geliştirilmesi sağlanmaktadır.
Orff çalışmalarının içeriğinde; bedenin hareketlerle hazırlanmasından konuşmaların kullanılmasına, konuşmaların ritimlendirilmesinden bu ritimlerin müzik haline gelmesine ve bütün bu araçların bir dizi yaratıcı sürecin sonucunda oluşan sunumuna (paylaşım) kadar gelişen her aşamasında vazgeçilmez olan en önemli şey “oyun”dur. Çocuklar hareketlerindeki özgürlük, oyun, bedenlerini müzik öğretiminde etkin bir şekilde kullanabilmeleri, basit çalgılarla doğaçlama ve kendilerine özgü müzik yapabilmeleri nedeniyle kendi müziklerini yaratmaya motive olurlar
Bütün bu çalışma süreçlerinde beynin duygusal olan sağ bölümü ile bilişsel olan sol bölümü birlikte kullanıldığı için öğrenme süreci de daha hızlı olur. Çalışmalarda bağımsız karar verme becerisi, sorumluluk bilinci, dayanışma, sosyal duyarlılık, toleransın ve değerlilik duygusunun artması gibi sosyal psikolojik davranış ve becerilerde gelişim sağlanması beklenir. Yapılan araştırmalar Orff temelinde müzik eğitimi ile yetişen çocukların;
- Sosyalleşme,
- Algı,
- Kişilik gelişimi,
- Koordinasyon gelişiminin yaşıtları arasında farklılıklar yarattığını gösterir.